Editörden
Kürt Tarihi’nin 47. sayısındaki üç yazı ortak bir temayı paylaşıyor. Uğur Bayraktar’ın “Siirt’te Tuz Tekeli”, Mehmet Polatel’in “Köylüler ‘Senyöre’ Karşı” ve Tolga Cora’nın “Kürt Ameleye Dair Notlar” yazıları Kürdistan ekonomisi meselesi etrafında dönüyor. Bayraktar’ın Tuz Tekeli’yle ilgili yazısı Osmanlı Devleti’nin Kürdistan’da yapılan tuz üretimini devlet tekeline alma girişimini iç sömürgecilik fikri etrafında değerlendiriyor. Polatel’in Köylüler Senyöre Karşı yazısı ise Zomik Köyü Ahalisiyle Haydaranlı Hüseyin Paşa arasındaki arazi davasının nasıl çok katmanlı bir çatışmanın konusu haline geldiğini, yerel ahaliden bölgesel güçlere çok sayıda aktörün nasıl devreye girdiğini gösteriyor. Cora’nın Kürt Ameleler hakkındaki yazısı da, biri 19. yüzyıl sonu diğeri 20. yüzyıl başına ait iki belge üzerinden İstanbul’daki Kürt emekçilerine dair canlı bir resim çiziyor.
Ortak temayı paylaşan bu üç yazının haricindekilere gelince... Fırat Aydınkaya “Haco Ağa’nın Ölümcül Tereddüdü” yazısında hem Haco Ağa’nın Şeyh Sait Ayaklanması esnasındaki mütereddit tutumunun sebeplerini anlamaya çalışıyor hem de 19. yüzyıl Kürt isyanlarında köylülüğün rolüne dair yeni ve önemli sorular ortaya atıyor. Rohat Alakom’un yazısı da bir başka meşhur ağa üzerine. Alakom’un yazısı Ağrı Ayaklanmasının meşhur siması İbrahim Ağa’nın (Biroyê Heskê Têlî) farklı kaynaklarda farklı adlarla anılmasının peşine düşüyor.
Anjelika O. Pobedonostseva Kaya’nın Fırat Sözeri tarafında çevrilen yazısı şarkiyatçı ve Kürdolog Fyodor Rostopçin hakkında. Şerefname’nin Rusça’ya çevirisini üstlenen ve bir Kürt Sorunu bibliyografyası da hazırlayan Rostopçin pek çok meslektaşı gibi dönemin Sovyet rejiminin kurbanı olmaktan kurtulamamış. Uğur Dursun Adsız da dilbilimci Julius Klaprot’nun 1823 yılında Paris’te Almanca basılan Asya Dilleri” çalışması üzerine yazdı. Klaprot’nun çalışması az sayıda Kürtçe kelimenin Almanca karşılıklarını içeren küçük bir sözlüğe de yer vermesi açısından önemli. Vahap Coşkun geçen sayıdaki dosya konumuza devam niteliği taşıyan bir kitap incelemesiyle bu sayıya katkıda bulundu. Coşkun, Georges Perrot’nun meşhur Haymana Kürtleri çalışmasını inceliyor.
47. sayıda bir de söyleşi yer alıyor. Malum 1. Dünya Savaşı’nın Osmanlı Kürdistanı’nda nasıl tecrübe edildiği az bilinen bir konu. Bahoz Şavata Celâl Temel’le İsmail Beşikçi Vakfı Yayınlarından 2019 yılında çıkan I. Dünya Savaşı yıllarında 1916 KÜRD TEHCİRİ ve İttihat-Terakki’nin İskân ve Nüfus Politikaları (1913-1918) başlıklı kitabıyla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdi.
Kürt dilbilimine büyük katkılar yapmış Ezidi Kürtlerinden Zare Yusupova Şubat ayında hayatını kaybetti. Fırat Sözeri’nin yazısıyla uğurluyoruz.
48. sayıda buluşmak üzere...
MESUT YEĞEN